Bu iki terim sıklıkla birbirinin yerine kullanılmaktadır. Uygulamada temellerini aynı kuramlardan almakla birlikte uygulamanın yapıldığı yere (özel çalışma, klinik ortam ya da eğitim kurumu gibi), kullanılan yaklaşıma, görüşmelerin sıklığına ve uygulamanın hangi meslek elemanı tarafından yapıldığına göre “psikolojik danışma” veya “psikoterapi” terimleri kullanılmaktadır. Psikolojik danışma ve psikoterapinin ortaklıkları ve farklılıkları akademik alanın irdelediği bir konu olmakla birlikte uygulamada psikolojik danışma ve psikoterapinin ayrıştırılabilmesi pek kolay görünmemektedir.

 

Kısa bir tanım yapılacak olursa, psikoterapi ve psikolojik danışma bireyin kendini tanıma ve anlaması, sorunlarının üstesinden gelebilmesi, etkili kararlar alabilmesi, başta yakın ilişkiler olmak üzere çevreyle ilişkilerinde uyumlu ve doyumlu olabilmesi, zorlu yaşam olayları ile baş edebilmesi için gerekli eğitimleri almış bir uzmanla birlikte yürütülen çalışmalardır. Psikoterapi / psikolojik danışma, psikoterapist/psikolojik danışman tarafından yüz yüze görüşmeler yoluyla sağlanan, hem bireysel hem grup ortamında ya da aile üyeleri veya çiftlerle gerçekleştirilebilen, bilimsel olarak etkililiği kanıtlanmış yardım süreçleridir.

 

Sitemizde verdiğimiz bilgilerde yardım sürecini tanımlarken her iki terimi de birbirinin yerine kullanmaktayız. Psikolojik danışma ve psikoterapi hizmetlerinden faydalanmakta olan bireyler için Türkçe’de en uygun karşılık olan “danışan” terimini, yardım veren uzmanlar için ise “psikolojik danışman” ve “psikoterapist” terimlerini tercih etmekteyiz.

 

Merkezimizde yapılan her türlü çalışmada “gizlilik” temel prensiptir. Gizlilik ilkesinin detaylarına ilişkin gerekli bilgiler danışanlara sunulmaktadır. Bu bilgilerin yanı sıra yardım almak üzere başvuran bireylere yardım sürecine ilişkin her türlü bilgi de aktarılmaktadır. Verilen bu bilgiler ışığında danışanın “gönüllülük” ile yardım alma sürecine devam etmesi ön koşuldur. Merkezimizde danışanlara yardım süreci ile ilgili bilgi veren “aydınlatılmış onam formu” kullanılmaktadır.

 

Başvuruda bulunan her birey için psikoterapi yardımı uygun olmayabilir. Bir ya da iki oturum sürebilecek değerlendirme görüşmesiyle kişinin bu yardım yönteminden fayda sağlayıp sağlamayacağı, ya da en doğru yardım biçiminin ne olduğu değerlendirilmektedir. Bazı durumlarda başvuruda bulunan kişi ya da kişiler başka yardım kaynaklarına (psikiyatri servisleri, okul danışma merkezleri ya da çalışılacak konu özelinde uzmanlığı bulunan diğer ruh sağlığı çalışanları) yönlendirilebilmektedir.

 

Yetişkinlerle Bireysel Psikolojik Danışma / Psikoterapi

 

Bireyler farklı yaşam dönemleri boyunca, iş ya da eğitim hayatında, aile ilişkilerinde, sosyal ilişkilerde, duygusal ilişkilerde ve daha pek çok alanda sorunlarla karşılaşabilmektedir. Sevilen bir kişinin kaybı, kaza, savaş, cinsel taciz gibi travmatik yaşantılar, iş kaybı, aileden uzak bir yere taşınma, göç gibi zorlu yaşam olayları, kronik veya akut hastalıklar; hatta olumlu yaşam olayları olarak görünen evlilik, emeklilik, terfi, yeni bir işte çalışma, yeni bir okula başlama gibi uyum gerektiren yaşam olayları da kişinin stresini artırabilmektedir. Kişilerarası ilişkilerde bozulmalar, kaygı, korku, öfke, mutsuzluk gibi duyguların günlük hayatın işlevlerinde bozulmalara yol açması bireyin kendi kaynakları ile bu ve benzeri durumlarla baş edememesine neden olabilmektedir. Belirgin bir yaşam olayı ya da değişim olmasa da kişinin çatışmalı yönlerinin farkında olarak sağlıklı kararlar alabilmesi ve hayatını yönetebilmesi de zaman zaman sekteye uğrayabilmektedir. Bu tür zorluklarla karşılaşıldığında psikoterapi kişinin sorunlarını çözmesinde önemli bir katkı sağlamaktadır.

 

Yetişkinlerle yürütülen psikoterapi, bir ya da iki seans sürebilecek değerlendirme görüşmelerinin ardından yardım almak üzere başvuran bireyin ihtiyaçları ve amaçlarına uygun olarak düzenlenir. Çalışma şekli psikolojik danışman / psikoterapistinizin kuramsal yönelimine bağlı olarak belirlenmekte, yardım alma sürecinin ne kadar devam edebileceği, etkililiği ve uygulama şekline ilişkin detaylı bilgiler yapılan değerlendirmenin ardından danışana açıklanmaktadır. Görüşmeler genellikle haftada bir yapılmakta ve 50 dakika sürmektedir. Bazı durumlarda haftada birden daha fazla görüşme yapmak gerekebilir.

 

 

Çocuklar ve anne babalara verilen psikolojik hizmetlerde yapılacak çalışma, sorun alanı, çocuk ve ailenin özelliklerine bağlı olarak değişebilmektedir. Bazı durumlarda yalnızca anne ve baba ile çalışılırken bazı durumlarda hem çocuk hem de anne baba ile çalışmak gerekebilir. Yine yapılan çalışmanın niteliği, çocuk odaklı ana baba rehberliği ve danışmanlığı, psiko-eğitsel ana baba grubu, eş/aile danışmanlığı ya da oyun terapisi gibi farklı yöntemler açısından değişebilmektedir. Değerlendirme görüşmesinin ardından verilecek hizmetin niteliği konusunda aile bilgilendirilir.

 

Bebeklik ve okul öncesi dönem, hem yeni çocuk sahibi olan anne babaların ebeveynliği deneyimlerken yaşadıkları zorluklar hem de çocuk yetiştirmeye ilişkin pek çok yeni bilgiye ihtiyaç duymaları açısından en fazla uzman desteğine ihtiyaç duyulabilecek dönemdir. Bu dönemde anne babaların sıklıkla destek bekledikleri konular; uyku rutini oluşturma, bebeği memeden kesme, tuvalet eğitimi, okul öncesi çocuğuyla iletişim ve sağlıklı sınırlar koyabilme, çocuğun öfkesini uygun yolla ele alabilme, sağlıklı ana-baba tutumları sergileme, okul öncesi eğitime hazır olma ve okula adaptasyon, okula gitme konusunda yaşanan sorunlar ve ayrılık kaygısıyla baş edebilme, yeni kardeşin aileye katılması ve kardeş ilişkileri, çocukluk korkuları, ihmal ve istismarla ilgili konular ve boşanmanın uygun şekilde ele alınması gibi konulardır.

 

Yine ilkokula giden ya da ergenlik döneminde çocukları olan aileler de çocuklarının içinde bulunduğu gelişim dönemine bağlı zorluklar yaşamaktadırlar. Bu yaş gruplarında çocuğu olan anne babaların en çok destek beklediği konular; zararlı sanal ortam (çevrimiçi oyunlar, sosyal medya, hızlı mesajlaşma servisleri) kullanımı, akademik becerilerin artırılması, çeşitli alanlarda yaşanan kaygılar (akademik alanda, sosyal alanda, belirli bir performans sergilemede), çocuk ebeveyn ilişkisinde yaşanan çatışmalar, arkadaş ilişkilerinde yaşanan zorluklar, ilgi, ihtiyaç ve becerilerin değerlendirilmesi, kariyer hedefleri oluşturma, çocuk ve ergenlerle sağlıklı iletişim ve sınırlar, zararlı alışkanlıklar ve ebeveyn anlaşmazlıkları gibi konulardır.

 

Ergenlik dönemindeki danışanlarla yürütülen yardım süreçlerinde gizlilik prensipleri gözetilerek aileler de çalışmalara dahil edilebilmektedir. Görüşmelerin sıklığı ve süresi çalışma konuları, çalışılan bireyler ve çalışma yöntemine göre belirlenmekte ve danışanlar bu konularla ilgili ilk görüşmede bilgilendirilmektedirler.

 

Eş ve Ailelerle Psikolojik Danışma

 

Çiftlere ve ailelere verilen psikolojik danışmanlıkta getirilen konuların çalışılma zemini ilişkidir. Eş ve aile danışmanlığında birey aile sistemi içinde ele alınmaktadır. Sistem yaklaşımının temel ilkeleri çerçevesinde eşler ve aileler değerlendirilerek bu yolla yardım almalarının uygunluğu, hangi alanlarda yardıma ihtiyaç duydukları belirlenir. Eş ve aile danışmanlığına başvuran bireylerin yardım bekledikleri alanlar; aile bireyleri arasında yaşanan iletişim sorunları ve çatışma, ailenin yaşam döngüsüne bağlı gelişen krizler, ebeveynlik stresi, boşanma, aldatma, cinsel sorunlar, kök aile sorunları gibi alanlarda olabilmektedir. Eş ve ailelerle psikolojik danışma görüşmeleri genellikle haftada bir ve 90 dakika olarak planlanmaktadır.

 

Kurumsal Gelişim Çalışmaları

 

Kurumsal gelişim çalışmalarında, ilgili kurumu insan kaynakları ve işleyişi ile bir sistem olarak ele almakta, kurumu tanımayı ve gerekli gelişim programlarını geliştirmeyi hedeflemekteyiz. Kurumsal gelişim çalışmaları kabaca dört adımda uygulanmaktadır: İhtiyaç analizi, analiz sonuçlarının raporlanması, gelişim programının oluşturulması ve uygulanması, uygulamanın etkililiğin değerlendirilmesi.

 

Kurumu insan kaynakları ve işleyişi açısından değerlendirmek üzere yapılan ihtiyaç analizi ve analiz raporlarına göre hazırlanmış “Kurumsal Gelişim Programı” ile insan kaynaklarının en verimli şekilde kullanılabilmesi, çalışanların görev tanımları ve kariyer planları ile iş doyumlarının ve kuruma bağlılıklarının artırılması ve iş süreçlerinin verimliliği artıracak biçimde düzenlenmesi hedeflenmektedir. Bu hedefler doğrultusunda, bireysel psikolojik danışma müdahaleleri, grup çalışmalarıyla yapılan müdahaleler, hizmet içi eğitimler ve iş süreçleri üzerine yapılan müdahaleler “Kurumsal Gelişim Programının” uygulamasını oluşturmaktadır. Uygulanan programın etkililiği bilimsel yöntemlerle değerlendirilmekte, kısa, orta ve uzun vadede sonuçlar çalışma yapılan kurumlarla ele alınmaktadır.